KAYA
HABER AJANSI OKURLARIMA MERHABA
Ben ÜLKÜ REYHANİOĞLU.
Ruhsal şifacı ve terapist…
Bugün 19 MAYIS.Ve ben naçizane günün anlam ve önemine uygun
bir hikaye ile huzurlarınızdayım.Şimdiden hepinize sonsuz teşekkürler ediyorum.
HATIRLANMA ŞEKLİNİZİ,KARŞINIZDAKİLER DEĞİL,SİZİN YAŞAMA
BIRAKTIĞINIZ İZLER BELİRLER…
NASIL MI?
Bunu sizlere bir hikaye ile anlatmaya çalışacağım…
Hastane’de yatan yaşlı bir teyze’nin torunu onu ziyarete
gelir ve anneannesine sorar;
“Sen de dedem gibi ölecek misin anneanne?”
Yaşlı kadın torununu yatağın kenarına oturtur,ellerini tutar
ve der ki;
“Şimdi değil.İyileşip eve döneceğim,merak etme.Hemen
ölmeyeceğim.Ama bir gün hepimiz öleceğiz.”
Torunu bu cevaptan pek tatmin olmaz ve der ki;
“Ama bu haksızlık anneanne.Ölünce onları bir daha
göremiyoruz.Dedemi çok özledim ben.”
“Merak etme.”der
kadın torununa ve devam eder ;”İnsanlar ölünce görünmez olurlar ama
tamamen yok olmazlar.”
Torunu bir süre anneannesi’nin boynundaki kolyeyle oynayarak
düşünür ve der ki;
“Peki insanlar ne oluyor ölünce?”
Kadın torunu’nun saçlarını okşayarak şöyle cevap verir;
“Bir şekilde aramızda oluyorlar.Kimi bir renk,kimi bir tat
veya koku,kimi bir dokunuş olup geri geliyorlar.Mesela benim rahmetli annemin
yaptığı puf böreğini hiç unutmadım.Nerede o kokuyu ya da tadı bulsam annemin
yanımda olduğunu bilirim.Dedeni ise saçlarımdaki dokunuşuyla hatırlarım.Nerede
bir rüzgar saçlarımı okşasa,dede’nin yanımda olduğunu düşünür,sevinirim.”
Çocuk biraz düşünür ve tekrar sorar;
“Peki sen ölünce,ne olarak geleceksin anneanne?”
Kadın büyük bir sabırla cevap verir;
“Onu sen bileceksin.Beni nasıl hatırlamak istersen o şekilde
geleceğim yanına.”
Ziyaret biter.Kadın doktora torunu’nun ziyaretine izin
verdiği için teşekkür eder ve devam eder;
“Bu benim küçük torunum.Onu büyüğünden daha çok seviyorum.”
Doktor şaşkın bir ifadeyle sorar;
“Torunlarınız arasında ayırım yapmanız doğru mu sizce?”
Kadın cevap verir;
“Haklısınız.Ama böyle olmasında kızımın da kabahati var.İlk
çocuğunu çabuk büyütmeye çabaladı.Çocuk hepimizden uzak,soğuk,ağır biri
oldu.Çocuğunu en güzel şartlarda yetiştirecek diye çocuğa yaşamayı
unutturdu.Çocuğun almadığı ders kalmadı.Bale,piyano,yüzme yetmedi kolejlerde
okuttu.Ama çocuğun sosyal hiçbir şeyi yok.
Zamane anneleri,çocuk yetiştirmeyi yemek yapmak gibi
zannediyorlar.Parayı bastırıp donanımlı bir mutfak’ta ,en iyi malzemeleri
kullanarak yemeğin mükemmel olacağını hayal ediyorlar.Sonra ortaya çıkan yemeğe
bakıp,neden lezzetli olmadığını soruyorlar.Kabahati mutfak’ta ya da malzemede
arıyorlar,kendilerinde değil.Çocuklarını ne kadar hızlı yaşlandırdıklarının
farkında bile değiller.
Çocuk bu.Tabiki yetiştiği ortamda ki insanlara,anne ve
babasına benzeyecek.Çocuk onlara benzemeye başladıkça,anneler kendilerindeki
beğenmedikleri yönlerini çocuklarında görüp kızıyor,nerede hata yaptıklarını
bulmaya çalışıyorlar.
İkinci çocukta o heves kalmadığı için onlar daha şanslı daha
özgür olabiliyorlar.”
Birkaç gün sonra torunu anneannesi için bir suluboya resmi
yapar ve anneannesi’nın başucuna koyar.Doktor resme bakakalır.
Masmavi bir gökyüzünde ,sapsarı bir güneş ve bir de uçurtma
uçuran bir kız çocuğu vardı.Kadın doktora anlatmaya başlar.
“Torunum benim için yapmış doktor bey.Resimdeki kız
kendisiymiş karar vermiş.Ben ölünce resimdeki gökyüzü’nün mavisi
olacakmışım.Onun için gökyüzüne her baktığında benim yanımda olduğunu
bilecekmiş.Bu sımsıcak güneş’te dedesiymiş.”
Çok duygulanır ve gözleri dolar.
HATIRLANMA ŞEKLİNİZİ KARŞINIZDAKİLER DEĞİL,YAŞAMDA
BIRAKTIĞINIZ İZLER BELİRLEYECEK.
TIPKI TÜRKİYE DENİLDİĞİNDE AKLA İLK GELEN İSMİN MUSTAFA
KEMAL ATATÜRK OLDUĞU GİBİ.
ULU ÖNDERİM,BAŞÖĞRETMENİM,BAŞKOMUTANIM VE
CUMHURBAŞKANIM.SENİ HİÇ UNUTMAYACAĞIZ…
ÜLKÜ
REYHANİOĞLU-KHA
1 Yorumlar
Canım yüreği kendi güzel insan kalemine sağlık çok anlamlı ������
YanıtlaSil